Güncel
Meşhur bir Arap atasözü var: “Araplar bir defa ittifak ettiler, o da bir daha ittifak etmemek üzere..”
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak dünya siyasetinde yaşanan son gelişmeleri köşesine taşıdı.
Abdurrahman Dilipak , Trump'la parçalanan Batı ittifakını, Arap dünyasının bölünmüşlüğünü ve siyasi dengelerin üzerie oturduğu hassas teraziyi köşesine taşıdı.
Yazının Tamamı
Turgut Özal öyle demiÅŸti; “siyaset kanlı bir meslektir”. Siyasetçinin bir elinde kılıç, öteki elinde zeytin dalı vardır. Adaleti saÄŸlamak istiyorsanız, bir elinizde terazi, ötekinde kılıç tutacaksınız.
Gelenekte “Siyaset etmek”, adam öldürmek demektir. “Siyaset gömleÄŸi” idam gömleÄŸidir. “Siyaset meydanı” idam cezalarının uygulandığı yerdir. “Siyasetgah” daraÄŸacıdır. Siyasetçinin bir eli kan, bir eli gül kokar. O kan kimin kanı, o gül mü esans mı ya da hangi bahçeden nasıl toplanmıştır ona da bakmak gerek.
Biliyorsunuz, ABD ile Ä°ngiltere kanka idi, Trump sonrası “iç savaÅŸ” günlerine geri döndüler. Biliyorsunuz Almanya ABD’nin iÅŸgali altında hâlâ, ama Trump artık Merkel’in elini bile sıkmıyor.
Ä°ngiltere ile Rusya’nın arası da gayet iyiydi. Bir anda ne oldu ise oldu ve bir kriz patladı.. Teresa May Çin’e gitti, ABD’de, Rus’ların baÅŸkanlık seçimlerini internet üzerinden maniple ettiÄŸine dair soruÅŸturma derinleÅŸtikçe derinleÅŸiyor.
Ä°ngiltere’nin Hindistan’dan Avustralya’ya uzanan eski bir senaryosu var, ama ÅŸimdilik Hindistan’ın adı pek telaffuz edilmiyor. Batılı “siyaset” adamları ÅŸimdi yeniden Malthus, Freud ve Darvin’i okumaya baÅŸlamış olmalılar.
Ä°ngiltere’de baÅŸlayan ajan krizi sonrası bazı NATO ülkeleri Rusya’ya karşı birlik oldu. Ä°ngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’nin ortak açıklamasında Rusya’nın, Ä°ngiltere’nin toprak bütünlüğünü ihlal ettiÄŸi mesajı verildi.
MeÅŸhur bir Arap atasözü var: “Ben amcaoÄŸlumla savaÅŸtayım. Ben ve amcaoÄŸlum, düşmanla savaÅŸtayız.” Yine Araplar için söylenir: “Araplar bir defa ittifak ettiler, o da bir daha ittifak etmemek üzere..”
Küçük bir hatırlatma: Arap yarımadasındaki herkes “Arab”tır. Anadolu’da yaÅŸayan herkesin “Rum” olması gibi. Arap’lık ve Rum’luk dini ya da etnik bir aidiyet ifade etmez. Bu isimler toprağın adıdır. O toprakta yaÅŸayan herkes o isimle anılır.
Arapça ve Ä°branice’nin aslı da Aramice’dir mesela. Hz. Ä°sa’nın dili yani. Hz. Ä°brahim’in Sare annemizden olan çocuklarına “Yahudi” diyorlar, Hacer annemizden olan çocuklarına ise Arap! Ä°kisi de aslında Mısır kökenlidir, bu annelerimizin. Bugünkü ırk tanımlarının çoÄŸu Vestfalya anlaÅŸmasından sonra, toprak, kan, din ve benzeÅŸik dillere göre yapıldı.
Asıl konumuza dönecek olursak, Teresa May kendine Hristiyan bir hanımefendi. Rusya’yı siyasi bir cinayetle suçluyorlar ya! Ä°yi, tamam da, istisnaları dışarıda tutarsanız, hangi devlet böyle ÅŸeyler yapmıyor ki! EÄŸer dürüst ve samimi iseniz, mesela bu yaptırımı Ä°srail için uygulayabilir misiniz.. Ya da Arap yarımadasındaki, Afrika’daki bir sürü diktatör için niye uygulamıyorsunuz. Sisi’ye, Nobel barış ödülü verdiÄŸiniz Baradey’i danışman yapan siz deÄŸil misiniz? Teresa hanım Tony Blair’e, neden darbeci, katil Sisi’ye danışman olduÄŸunu sordunuz mu?
Yahu teröristlere, darbecilere, savaÅŸ suçlularına arka çıkan siz deÄŸil misiniz? Irak’ın iÅŸgalinde Ä°ngiltere masum mu idi. DHKP-C’li Fehriye Erdal’ın Brüksel’de ne iÅŸi var. PKK-PYD’lileri, FETÖ’cüleri kim himaye etti/ediyor. Ä°ngiltere, Fransa, Almanya ve ABD birlik olmuÅŸ, Rusya’ya hesap soruyor! Kendi gözlerindeki merteÄŸi görmüyor, baÅŸkalarının gözünde çöp arıyorlar. Yok aslında birbirlerinden pek farkları, tek farkları adları.
Almanya’yı geç! O zaten ABD, Ä°ngiltere ve Fransa’nın iÅŸgali altında. Ä°srail’e karşı mahcur, savaÅŸ suçlusu, Kuzey Ren Vestfalya Vatikan’ın kontrat bölgesi. Hangi Almanya’dan söz ediyorsunuz. Fransa deseniz, Alsace Lorreune de Vatikan’ın kontrat bölgesi. Fransa desen, artık bu tür iÅŸlerde lider deÄŸil “katılımcı”. Ancak bu ÅŸekilde söz sahibi olabilen bir ülke.
Bakın bakalım, ABD’nin Hind okyanusundaki terör üssü Diego Gacia’da neler oluyor. Bu ada, Ä°ngiltere’den ABD tarafından kiralanan bir terör üssü. Burası Ebu Gureyb ya da Guantanamo’dan daha tehlikeli. Birçok ülkeden kaçırılan kiÅŸiler, bandırası belli olmayan gemilerle bu adaya getirilerek iÅŸkence altında sorgulanıyor ya da infaz ediliyor. Guantanamo ya da Diego Garcia’nın Soljenitsin’ın sözünü ettiÄŸi “Gulak Takımadaları”ndan ne farkı vardı, icraat açısından.
Peki Ä°ngiltere ÅŸimdi çıkıp Rusya’yı eleÅŸtirirken yüzü hiç kızarmayacak mı?
Bakın 15 Temmuz’da MSB özel kalem müdürü olan Albay Tevfik Gök’ün deÅŸifre edilen bilgisayarında çıkan notlar bunların nerede yaÅŸarlarsa yaÅŸasınlar, kim olurlarsa olsunlar zihniyet ikizleri olduklarını gösteriyor bize.. Yalan söyleyebilirler, ahlak dışı iÅŸler yapabilirler. “Gayeye giden her yol meÅŸrudur” bunlar için. FETÖ böyle biri idi ve onun için bunlar bu ülkelerden himaye görüyorlar.. ABD ya da Almanya’nın, Ä°srail’in Türkiye’ye bakışı FETÖ’den farklı deÄŸildir ve olamaz. Sonunda tencere yuvarlanıyor ve kapağını buluyor!
ABD’nin yeni dışiÅŸleri bakanı Türkiye’yi “totaliter Ä°slamcı diktatörlük” diye tanımlayan bir bakan. Bu açıklamayı 15 Temmuz’dan hemen bir gün sonra yaptı. ErdoÄŸan hükümetine bakışına gelince, “ErdoÄŸan hükümeti ancak Ä°ran yönetimi kadar demokratik” diyen biri.. Trump, ABD DışiÅŸleri Bakanı Rex Tillerson’ın görevden alıp yerine CIA BaÅŸkanı Mike Pompeo’yu getirdi. Bakın bu FETÖ projesi de, PYD senaryosu da CIA’nın mutfağında yazıldı.
Mike Pompeo’nun 2013 yılında da “Ä°slamcı teröristleri sert bir ÅŸekilde eleÅŸtirmeyen Müslüman din adamlarının terör saldırılarında suç ortağı olduklarına” yönelik sözleri, Demokratlar ve Müslüman lobi kuruluÅŸları tarafından kınanmıştı. Pompeo aynı zamanda Guantanamo’yu ve sorgu sırasında iÅŸkenceyi meÅŸru gören asker kökenli bir politikacı. Bu adam bir de hukuk eÄŸitimi almış aynı zamanda.
Pompeo, devlete dair gizli belgeleri gazetecilere sızdıran eski Ulusal Güvenlik Kurumu NSA çalışanı Edward Snowden’ın “idam edilmesi gereken bir vatan haini” olduÄŸunu söyleyen biri.
Dikkat, Pompeo kendi ekibini kurarken baÅŸkan yardımcılığı görevini Gina Haspel’e vermiÅŸti. Daha önce CIA’nın gizli tesislerindeki iÅŸkencelerde adı anılan Haspel’in bu göreve getirilmesi ABD’de geniÅŸ yankı bulmuÅŸtu. Haspel Tayland’daki ve Diego Garcia’daki CIA’nın iÅŸkence ve infazlarının yapıldığı hapishaneyi yönetiyordu aynı zamanda. Pompeo’nun gözünde Haspel “örnek bir istihbaratçı” idi.
DAEÅž’i örgütleyen, PKK ve PYD’yi destekleyen ABD deÄŸil mi? DAEÅž’in Rakka’dan tahliyesini ABD’nin PYD ile birlikte yaptığını dünyaya duyuran BBC deÄŸil mi?
Nasıl bir ikiyüzlülük bu. Bunun adı “siyaset” mi oluyor ÅŸimdi! “Tencere dibin kara, seninki benden kara”. Genelev kadınlarının saç saça, baÅŸ baÅŸa iffet kavgasını hatırlatıyor bu kavga!
ABD’den gelen Afrin açıklamalarını bu bilgiler ışığında deÄŸerlendirmek gerek. Pentagon’un hali malum. FED’in, yani Rothschild’lerin de nerede durduÄŸu biliniyor. Beyazsaray’a gelince, DışiÅŸleri ve CIA baÅŸkanlarının fikri ve zikri de ortada.
Åžimdi bu ABD Rusya’yı eleÅŸtiriyor. Size inandırıcı geliyor mu, daha doÄŸrusu samimi geliyor mu bu tepkisinde.
Devletlere gelince, bu tür olaylar bir gayri adil ülkede dün oldu, bugün de oluyor, yarın da olacak. Ancak, buna kendileri de aynı ÅŸeyi yaptıkları halde, bu iÅŸlere karşıymış gibi ortalıkta dolaÅŸanlar, “Kafirden beter” münafık karakterli topluluklardır. Bilmem anlatabildim mi? Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.